Müddetnamenin ve koşullu salıverilme tarihinin yanlış hesaplanması durumunda ne olur?

 

Müddetnamenin ve koşullu salıverilme tarihinin yanlış hesaplanması durumunda, koşullu salıverilmesinden sonra lehine yapılan koşullu salıverilme oranlarındaki değişikliklerin dikkate alınarak yeniden koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak 5275 Sayılı Kanunun 107/6. Maddesindeki denetim süresinin hesaplanacağı durumlarda, yapılan kanun değişikliği ile koşullu salıverilmenin geri alınması kararı verilecek hukuki statüden çıkanlar açısından diğer şartların da sağlanması hâlinde koşullu salıverilmenin geri alınması kararı kaldırılabilir. Bu durumda, kişi koşullu salıverilme kararının geri alındığı tarihteki mevzuata uygun bir şekilde cezasını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmişse de kanun değişikliği sonrasında cezaevinde geçirdiği sürenin yasal dayanağı kalmamaktadır. Bu sebeple hukuka aykırı bir şekilde ceza infaz kurumunda geçirdiği sürenin cezaevinde geçireceği süreden mahsup edilmesi gerekir. Koşullu salıverilmenin geri alınması kararının kaldırıldığı durumlarda, Anayasa Mahkemesinin, 2014/17112 başvuru numaralı, 30/10/2018 tarihli Hasan GÜLBAHAR başvurusunda; "Koşullu salıvermenin geri alınması kararı kaldırılmasına rağmen -geri alınan bu karara dayanılarak- başvurucunun tutulduğu bu süre (koşullu salıverme tarihinden sonraki tutulduğu sürenin) bir başka suçtan aldığı cezadan mahsup edilmemiştir. Bu durum başvurucunun mahsup talep ettiği ceza bağlamında hapiste kalma süresinin uzamasına neden olacaktır... Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir." şeklinde belirtildiği üzere koşullu salıverilmenin geri alınması kararına binaen kapalı cezaevinde geçirilen sürenin diğer hapis cezalarına ilişkin cezaevinde geçireceği süreden mahsup edilmesi talep edilebilir. Uygulamada bu tarz başvurulara ilişkin İnfaz Hâkimlikleri, mahsup talebinin kanuni dayanağı bulunmadığından ret kararları verse de özellikle Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı sunularak yapılan ve talebin hukuki dayanaklarının gerekçeli bir şekilde açıklandığı başvurularda olumlu sonuçlar alınabilmektedir.


WhatsApp
Hemen Ara