İcra hukuku; kişilerin, bankaların, şirketlerin çek, senet, poliçe, kredi vb. Nedenlerden kaynaklanan alacaklarının kanun yoluyla tahsil edilmesini sağlayan hukuk dalıdır. Kısaca icra hukuku borçlu kişilerin ya da şirketlerin borçlarını rızaları ile ödememesi durumunda devlet organları (icra dairesi) aracılığı ile haciz baskısı kurularak alacağın tahsil edilmesidir. Alacak borç ilişkisi birden fazla nedenden kaynaklanmış olabilir. İcra hukukuna konu alacaklara çek, senet, poliçe, fatura, kredi, kredi kartı, ipotek, nafaka alacakları örnek olarak gösterilebilir.
İcra hukuku genel anlamda para tahsili olarak ifade edilse de; icra hukuku taşınmazların tahliyesi ve teslimi, taşınır teslimi, bir işin yapılması veya yapılmaması, irtifak hakkına ilişkin ilamların icrası, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişkinin kurulması gibi konuları da kapsamaktadır.
Haciz Yolları
İlamlı İcra
İlamsız İcra
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu
Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip
İhtiyati Haciz
İlamlı Takip
İlamlı icra takibi; eda hükmü (bir işin yapılması, yapılmaması, paranın ödenmesine ilişkin) içeren mahkeme kararlarının icraya konulması olarak ifade edilebilir. İlamlı icra takibi yoluna başvurmak istediğimizde elimizde mutlaka mahkeme kararı ya da kanunların ilam niteliğinde saydığı belgeler olmalıdır.
Konu ile ilgili olarak İcra İflas Kanununun 'İlam mahiyetini haiz belgeler' başlıklı 38. Maddesinde:
''Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.(1)'' denilmektedir.
Bu anlamda yukarıdaki kanun maddesinde belirtilmiş olan belgelerin bulunması halinde söz konusu belgeler icra hukuku anlamında ilam niteliğinde sayıldığından; icra hukukundaki karşılığı olan ilamlı icra takibine konu edilebileceklerdir.